1. Stammtisch im Februar

Auch unser erster Stammtisch im Februar war wieder ein voller Erfolg! Wir haben uns über jeden Einzelnen, der zur super Stimmung beigetragen hat, gefreut. Ein besonderer Dank geht an alle, die ihr Gesangstalent auf der Karaoke Bühne bewiesen haben. Wir freuen uns auf das nächste Mal!
Euer DeutschAkademie-Team

 

Kulturprogramm im Februar

Liebe Teilnehmer,
für nächste Woche Freitag, den 19. Februar, haben wir wieder ein interessantes Kulturprogramm für euch vorbereitet. Gemeinsam werden wir die Filmstadt Berlin entdecken und viel über die deutsche und internationale Filmgeschichte lernen. Kommt und meldet euch bis Donnerstag, 18. Februar, im Büro an. Wir freuen uns auf euch!

Euer DeutschAkademie-Team

Museum für Film und Fernsehen

A warm welcome

01_A_warm_welcome

Hello everybody!

I would like to introduce myself as the new collaborator for the DeutschAkademie blog. My name is Andrea, I’m 27 years old and I will be posting my impressions of the classes at DeutschAkademie and of Berlin’s citylife during the next 4 weeks.

But, first things first: What am I doing here? Well, I left Barcelona behind and arrived in Berlin three weeks ago -yes, the same exact day when the city was covered in snow, as you can see in the picture-, with the intention to learn German and the will to start a new life in Berlin. I quit my job in Spain looking for a bit of adventure in Germany, and after visiting Berlin thrice last year, I fell in love with this city. So that’s the main reason why I chose Berlin and I’m here writing these lines.

Now the next step for me is working hard on improving my German to get to enjoy the city as a local, and I hope DeustchAkademie is going to help me in that issue! I will try to explain all the experiences that happen on the way, so stay tuned if you want to follow our footsteps as Deutsch students in Berlin!

Cheers!

Andrea

P.S. If you want to share your story or you have any suggestion about events going on in Berlin that think everyone of us should know, please don’t hesitate to tell me, I’m in class F from 3 to 6pm 🙂

1. Stammtisch im Februar

Liebe Teilnehmer,

am Donnerstag, den 11. Februar, treffen wir uns wieder wie gewohnt zum Stammtisch der ersten Kurswoche. Um 20 Uhr geht es los im „Knutschfleck”, 5 Minuten von der DeutschAkademie am Alexanderplatz. Wir freuen uns, wenn ihr kommt um mit uns einen lustigen Abend mit leckeren Cocktails und Karaoke zu verbringen!

Euer DeutschAkademie-Team

 

Poster_Stammtisch_Knutschfleck_1. KW Februar

 

 

 

 

’- Zoologischer Garten –

Halloo Alle Zusammen !!

Yazıma başlamadan önce üzülerek belirtmeliyim ki , bu benim buradaki son yazım olacak..  İlk başladığımda bu iş için , 'Ne yazsam acaba?’ , 'Şu fotoğrafı da koysam iyi olur’ gibi laflar edeceğim ve bu bloga bağlanacağım hiç aklıma gelmemişti. Bağlandım .. Ancak her güzel şeyin de bir sonu var öyle değil mi ?

Yazımıza dönecek olursa , bugün sizlere , geçtiğimiz cumartesi arkadaşlarımızın tavsiyeleri ve biraz da olsa 'İsmini direk bulunduğu koca bir bölgeye veren’ bu hayvanat bahçesinin gerçekten özel bir yer olabileceğini düşünerek gittik. Ancak üzülerek söylüyorum ki yanılmışız. 😀 Yani öyle çok da abartılacak bir yer değil söylemek istediğim. Kafanızda nasıl bir hayvanat bahçesi imajı var ise aynen öyle burası. Ha keyif almadın mı diye soracaksınız , çok keyifliydi gerçekten. Berlin’de her geçen hafta 'her yeri gördüm’ diyebilmek adına yeni yeni yerlere gitmek hoşuma gidiyor.IMG_5470
İçerisi gerçekten çok büyük. Girişte zaten size bir harita veriyorlar ve rahatlıkla , hiçbir yeri atlamadan keyifli bir gezme fırsatı bulabiliyorsunuz. Bizim Akvaryum ve Hayvanat bahçesinin tümünü gezmemiz yaklaşık 3-4 saatimizi aldı.IMG_5457
İçerde en sevdiğim alan ise , keçilerin , koyunların olduğu kısım. Onların doğal ortamına girip , onları besleme , onları sevme şansına sahipsiniz. Kendimi köyümde hissettim derler ya öyle bir şey işte … 😀
Hazır haftasonu da gelmişken , bence bir çıkıp en azından hava almak adına , birkaç saatinizi keyifli geçirmek için ideal yer. İçerde çeşitli kafeler de mevcut. Şansınız olsun ve hava güzel olsun diyelim 🙂

Yazılarımı okuyan herkese çok teşekkür ediyorum. Umarım bir şeyler katmışımdır sizlere. Herhangi bir imla hatası veya anlam karmaşası yaptıysam affola.  Kendinize iyi bakın .. Başka mecralarda görüşmek dileğiyle. Hoşçakalın. Tschüss !!!

’- Kraków –

Hallo Leute !!

Herkese iyi günler/iyi akşamlar diliyorum. Polonya gezi yazı dizimin son bölümü olan Krakow’dayız bugün..  Krakow’a Varşova’dan , PolskiBus kullanarak yine efsane ucuz bir biletle geldik. Gelir gelmez de gezmeye başladık hemen.

Krakow , Polonya’nın en büyük 3 şehrinden biridir. Polonya eski krallarının oturdukları, eski başkent olması ve birçok tarihi sahneye tanık olmasından dolayı Polonya’nın kalbi olarak da söz edilmektedir. Ve günümüze kadar bu güzel tarihi dokusundan hiçbir şey kaybetmemesi , Polonya’da gezdiğim en güzel şehir olarak 1. sıraya yerleşecekti.

IMG_4873
Şehrin Old Town bölgesi inanılmaz korunmuş. Bölgede yürüyüp zaman geçirmek gerçekten çok keyifli. Old Town bölgesinin ortasında da bizim İstanbul’daki Kapalı Çarşıya benzer bir pazar mevcut. Genelde hediyelik eşya satıcıları bunlar. Ayrıca şehirde dikkatimi çeken şey ,  yer yer simit arabalarının köşe başlarında simit satıyor olması. Türkiye’yi özlettiren hareketlerdi bunlar .. 🙂

Şehirde gezecek o kadar fazla yer var ki , her yeri gezmeniz 3-4 gününüzü alabilir. Old Town’un haricinde , 2. Dünya Savaşı’nda , toplama kamplarının merkezi olarak gösterilen Auschwitz Toplama Kampı mevcut. Yalnız şehre çok fazla uzak ve gitmek için 1 gününüzü ayırmanız iyi olacaktır. Ayrıca yine şehire yakın bir yerde sayılan Tuz Madeni’de turistlerin ilgi odağı. Ne yazık ki gittiğimizde 2-3 saat sıra beklememiz gerektiği söylenince , günümüzü öldürmek istemedik ve içeri giremedik. Biraz erken gitmenizde fayfa var.
Schindler’s List filmini izlediyseniz , filmde de sürekli olarak gösterilen fabrikayı müzeye çevirmişler. Benim en sevdiğim filmlerdendir.. Gidip gördüm ve çok etkilendim.

IMG_4829 Biraz yemeklerden bahsetmem gerekirse , Polonya’da genel olarak hamburger komasına girmek üzereydik. Gerçekten hamburgerlerin hepsi çok lezzetli ve fazlasıyla ucuz. Hemen hemen hergün hamburger tüketmişizdir. 😀 Krakow’da da bunların en ünlüsü sanıyorum MoaBurger .. Hemen Old Town bölgesinde zaten. Gitmenizde fayda var. Ayrıca oturup bir çay – kahvelik bir yerler bakıyorsanız da Camelot’a davet edeceğim sizleri. Çalışanlar çok arkadaş canlısı ve ürünler çok lezzetli.

Şimdilik benden bu kadar. Umarım sizi bir Krakow gezisine teşvik edebilmişimdir. Hoşçakalın. Tschüss !!!

’- Warsaw –

Hallo !!!

Herkese iyi günler/iyi akşamlar diliyorum. Bugün sizlere Polonya gezimin 3. ayağı olan Varşova’dan bahsetmek istiyorum.

Polonya’ya Gdansk’ten , PolskiBus kullanarak ( gerçekten çok çok ucuz ) yaklaşık 4-5 saat içersinde geldik. Hostelimize yerleştikten sonra bir çevreyi dolaşmaya geldik. O sırada da yeni yıl tatili olduğundan dolayı etraf ne yazık ki bomboştu ancak günün ilerleyen saatlerinde şehir dolmaya başladı , mekanlar açılmaya başladı.. Bizim de en başta beğenmedeğimizi düşündüğümüz şehir , biranda keyif vermeye başladı .

IMG_4701 Varşova , 2. Dünya Savaşı’nın mağdur şehirleri arasında kendine önemli bir yer edinmiş durumda. Çünkü gerçekten neredeyse şehirde hiçbir şey kalmamış. Şehir fazla modern , çok fazla gökdelen var , ne yazık ki doğası hakkında çok da güzel yorumlar yapamayacağım. Yukarıdaki fotoğrafta arkamda gördüğünüz bida ise , 2. Dünya Savaşı sonrası bir süre Rus işgalinde kalan bölgede , Rusların bir armağanı olarak dikilmiş. Polaklar da bu güzelim binayı yıkmak yerine , çevreden daha az görülsün diye , çevresini gökdelenlerle kapatmışlar. Gerçekten ilginç. 😀

Şehirdeki Old Town bölgesindeki çoğu yapı , aslına uygun şekilde tekrar Polonya tarafından inşa edilmiş. Ve gerçekten de görmeye değer bir bölge kurulmuş Old Town’da. Old Town bölgesi bize şehri daha da çok sevdirdi , çünkü şehrin içinde görülmeye değer çok bir şey yok desem gerçekten yalan olmaz. Akşama kadar keyiflice yürüyüp , akşamı getirmiştik bile..

IMG_4745 Akşam olunca Polonya’nın zincir haline gelmiş barı olan 'Pijalnia wódki i piwa’ya geldik. Ve hayatımızda görmediğimiz kadar vodka türüyle karşılaştık. Bar gerçekten fazla ucuz ve ürünler de bir o kadar denemeye değer. Ev yapımı vodkayı içmenizi şiddetle öneririm !! Ayrıca burda gayet ucuza yemek yemeniz de mümkündür 🙂

IMG_4757 Hiç kimsenin Polonya’nın bu güzel başkentine hayır diyeceğini sanmıyorum. Haydi o zaman ne duruyorsunuz ?? Keyifli seyahatler. Tschüss !!!

’- Sopot –

Hallo Alle Leutee !!

Herkese iyi günler/iyi akşamlar çok sevgili okuyucular !! Geçen günkü yazımda sizlere Polonya’nın minik şehri Gdansk’den bahsetmiştim. Sonra da düşündüm ki madem Gdansk’i anlattım , tüm Polonya gezimi neden anlatmıyorum. Ve geldik 2. durağımız Sopot’a. Aslında Gdansk’e çok da uzak olduğu söylenemez. Bir tren yolculuyuğla , bilet fiyatı da gayet uygun , 20-30 dakika içinde Sopot’daydık bile.
Sopot , Polonyanın kuzeyinde bulunan ve Baltık Denizi’ne kıyısı olan ufak bir kıyı şehridir. Genelde yazın bir turist akınına uğruyormuş. Bizim gittiğimiz tarihte hava hafif soğuk olduğu için şehir bomboştu diyebilirim. Gerçekten fazla sakin , emeklilikte gelip yerleşeceksin öyle bir yer ..Ancak bu sakinliğinin yanında , gece hayatının Gdansk’ten çok daha iyi olduğu söyleniyor.

IMG_4584 Gerçekten uzun bir sahile sahip olan Sopot’a geldiğimde , uzun süre sonra gerçekten uçsuz bucaksız bir deniz göreceğimden gerçekten heyecanlıydım. Ayrıca ilk defa Baltık Denizi’ni görecektim. Aynı zamanda fotoğrafta da arkamda görebileceğiniz gibi , Avrupa’nın en uzun ahşap iskelesi mevcut burda. 500 metreyi aşıyor iskele uzunluğu. Gerçekten üstünde sonuna kadar çekip , sonunda tertemiz havanın kokusunu içinize çekmek gerçekten çok keyifli. Biz de en sonda oturup biramızı yudumlamadan gitmeyelim dedik.
IMG_4595
IMG_4612 (1)
Eğer ki bir haftasonu tatili için yolunuz Gdansk’e düştüyse , Sopot’u da görmenizi şiddetle tavsiye ediyorum . Keyif alacağınıza eminim !! 🙂

Hepinize çok teşekkür ediyorum. Hoşçakalın .. Tschüss !!

’- Gdansk –

Hallo Leutee !

Herkese iyi günler / iyi akşamlar diliyorum. Bugünki yazımda sizlere gezmeye fırsat bulduğum , ve tahmin ettiğimden fazla sevdiğim , tarih dolu Gdansk şehrinden bahsetmek istiyorum.

Gdansk , eski adı 'Danzig’ , Polonya’da bulunan ve Baltık denizine kıyısı olan çok küçük ama çok keyifli bir şehirdir. Bu şehir tarihinde bir türlü paylaşılamamış ( Almanya ve Polonya tarafından ) ve bir süre bağımsız şehir ilan edilmiştir. Zaten 2. Dünya Savaşı’nın çıkmasına sebep olan şehir olarak da tarihe adını kazımıştır bu şehir. IMG_4537
Gdansk’e Berlin’den ulaşımımız gerçekten çok ucuz ve rahat oldu. Yaklaşık 8 saat süren bir otobüs yolculuğunun ardından şehre varmıştık. Biz gelirken PolskiBus’u tercih ettik , gerçekten hayatımda gördüğüm en ucuz biletleri bu şirketten almış olabilirim. Kaldığımız yer de 'La Guiterra Hostel’idi ki , gerçekten fazlasıyla tatlı ve güzel bir hostel aynı zamanda merkezde.

Şehir gerçekten çok küçük. Hostelimizden çıkıp , elimize birer bira alıp nehrin kenarından Old Town bölgesine doğru yolumuza çıktık. Bir Akdeniz çocuğu olarak , uzun zaman sonra deniz görmek beni gerçekten mutlu etmişti. Keyifli bir yürüyüşün , tarihi binaları seyir etmemizin ardından Old Town bölgesindeydik. O bölgede fazlasıyla tarihi yapı var , bunlardan en önemlisi ise benim fikrim St. Marry Church. Dünyanın tuğladan yapılmış en büyük kilisesi olma ünvanını hala günümüzde koruyor.
IMG_4547 İstanbuldaki ve Berlinde ki şehir hayatımın ardından , Gdansk o kadar sakin bir şehir geldi ki bana .. Gerçekten kafama dinlemek isteyip bir haftasonu tatili için , keyifle biranızı yudumlayıp , şehrin tarihi dokusunda büyüleneceğiniz harika bir şehir burası. Şunu da söylemeliyim 2 gün bu şehir için yeterlidir bile. 🙂 Şimdilik benden bu kadar efenim. Hoşçakalın .. Tschüss !!

’- Museum Island –

Hallo alle zusammen !!

Herkese iyi günler / iyi akşamlar diliyorum. Umarım iyisinizdir. Değilseniz bile bu yazıyı okuyunca biraz keyiflenmeniz dileğiyle diyelim .. 🙂

Berlin’e gelen herkesin muhakka bulunduğu , eğer bulunmadıysa da Berlin’e geldim dememesi gereken Müzeler Adası’ndayız bugün. Müzeler Adası , güzel şehrimizin Mitte ilçesinde bulunan , Berlin’de bulunan en önemli müzeleri içinde barındıran bir adadır. Adanın çevresini Spree nehri sarar. Bu bölge 1999’dan bu yana Unesco’nun Dünya Miraslar Listesinde bulunmaktadır.

IMG_1911 Gezimize Hackescher Markt’dan başladı. S-bahn ile bu noktaya rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Birazcık yürüdükten sonra karşımıza görkemli Berliner Dom çıkıyor. Gerçekten de Berlin’in simgesi diyebileceğimiz yapılardan.
Müzeler Adası , içinde 5 müzeye ev sahipliği yapıyor. Bunlar ; Altes Müzesi , Neues Müzesi , Bergama Müzesi , Bode Müzesi ve Eski Ulusal Galeri. Ne kadar güzel ki bunların hepsini gezme şansım oldu , sizlere de tavsiye ederim.IMG_1957 Müzeler Adasında zaman geçirirken keyif alacağınız hiç süphesiz. Umalım ki şansınız olsun ve hava güzel olsun. Ayrıca içinde Madame Tussauds 'yu da ziyaret etmeniz mümkün.  O zaman kendinizi Avrupa’nın bağrında hissetmeye hazır mısın ? Cevabınız evet is Müzeler Adası tüm görkemiyle sizi ağırlamaktan keyif alacaktır. Kendinize iyi bakın değerli Deutsche Akademie okuyucular. Hoşçakalın. Tschüss !!